Selam,
Anladığım kadarıyla yazı yazmanın heyecanından olsa gerek ilk blogu biraz fazla uzun tutmuşum. Bu hafta biraz daha kısa tutmaya çalışacağım.
Geçende de belirttiğim gibi genelde playlist yaparken o hafta kesin çalacağım birşey buluyorum, sonra da onun eksenine uygun parçalar yerleştirmeye çalışıyorum. Bu haftaki temeli oluşturan grubun adı
Bloc Party. www.allmusic.com de bir grup hakkında birşey bakıyordum ki, ana sayfadaki "Artists on the spot" köşesinde bunların ismini gördüm. Hemen grubun resmi sayfasına gittim. (www.blocparty.com) Biraz inceldedikten sonra, geçtiğimiz aylar içinde ilk singlelarını yayınladıklarını ("Banquet") öğrendim. Bir de yaklaşık son 1 senedir Interpol'ün alt grubu olatak turnedelermiş. Internetten hem Bloc Party EP'sini hem de 14 Şubat 2005'de çıkacak albümleri "Silent Alarm"ı indirdim. Albüm gerçekten çok başarılı. Franz Ferdinand, Interpol karışımı bir şey. Tahmin ediyorum 2005 yılında adından çok söz ettirecek grup. Bu vesileyle bu haftaki programa 2 parçalarını eklemeya karar verdim. Biri ilk çıkan single "Banquet", diğeri ise 2005'de çıkacak albümlerinden seçtiğim bir parça "Here we are". Muhtemelen ileriki haftalarda Silent Alarm albümünden başka parçalara da yer vereceğim.
Daha sonra Bloc Party'nin label'i Wichita Recordings'in sayfasına girdim. Wichita, indie aleminin sayılan labellerinden biri. Yeah Yeah Yeahs, Bright Eyes ve The Bronx gibi gruplar bu label ile anlaşmış vaziyetteler. Burada keşfettiğim gruplar arasında ilgi çekici olan
Her Space Holiday'in bir kısım şarkısını indirdim. Çalmaya karar verdiğim parça ise Bright Eyes ile birlikte söyledikleri "The Doctor and the DJ". Bu arada gene Wichita'dan çıkan The Cribs'in yeni albümünü indirdim ama daha dinleme fırsatı bulamadığım için bu hafta çalamayacağım. Tahminim bu albümden de iyi şeyler çıkacak.
Sürekli izlediğim internet sitelerinden biri de www.rockfeedback.com. Burada gelecek vaadeden grupları tanıttıkları Bandwatch diye bir bölüm var. Bir de baktım ki, onlar da Bloc Party'i en üste koymuşlar. Neyse, orada bulduğum bir grup ise
The Magical Numbers. 2 kız, 2 erkek, 4 kardeşten oluşan grubun ilk albümü 2005 yılının başında yayınlanacak. Ama sanal alemde çoktan yayınlanmış bile. Melodik ve duygusal şarkılardan oluşan bu albümden seçtiğim parça ise "Long Legs"
Madem yeni gruplar üzerinde duruyoruz, www.pitchforkmedia.com'dan Best New Music bölümüne bakmadan olmaz. Özellikle tavsiye edilen gruplar arasından
Junior Boys, The Arcade Fire ve
Dungen'ı seçtim. Junior Boys'un aslında rock ile bir alakası yok. Bir indie-electronic grubu. Ancak parçaları gerçekten çok melodik ve dinlenesi. Aslen elektronik müzik ile pek alakam olmasa da seçtiğim parça olan "Teach me how to fight"ın programın akışında fena durmadığını düşünüyorum.
Elektronik bir parçanın tek başına sırıtacağını düşünerek, bir tane daha koymaya karar verdim. Seçtiğim ikinci indie-electronic grubu ise
The Postal Service oldu. İlk albümleri Give Up'dan ilk çıkardıkları single Such Great Heights'ı ekledim Junior Boys'un hemen arkasına. (Not: Can - Subpop'dan grup çıkmıyor mu diye soruyordun geçen, bak bu adamlar Subpop'dan çıkmış.)
Programın başına bu iki elektronik parçayı yerleştirdikten sonra sürtünmeyi azaltmak için araya bir Post-Rock grubu olan
TV on the Radio'yu koydum. Her ne kadar tüm albüm vasatı fazla aşamasa ve grup kendini tekrarlasa da ilk singleları "Staring at the Sun" kayda değer.
Pitchfork'un önerdiği gruplardan biri olan The Arcade Fire'in post-rock albümü "Funeral" ise gerçekten etkileyici. (Not: Bugün pitchfork'a tekrar girdim, 2004 yılının en iyi albümü seçmişler bu albümü) Muhtemelen albümdeki en "catchy" şarkı "Rebellion" olsa da, beni en çok etkileyen parça "Neighborhood #2" oldu. Bu gruba da ileriki haftalarda daha çok yer vermeyi düşünüyorum.
Pitchfork'un önerdikleri arasından yaptığım son seçim ise
Dungen adlı bir İsveç topluluğu. Aslında uzun zamandır varolan bu İsveç'li psychodelic rock grubunun son albümü "Ta det Lungt" gerçekten çok başarılı. Her ne kadar bütün şarkılar isveççe olsa da müzik sizi alıp götürüyor. Bu albümden seçtiğim parça ise muhtemelen en melodik parça olan "Festival"
Geçen hafta singer/songwriter kategorisnden Ed Harcourt'a yer vermiştim. Bu hafta da sıra geldi benzer başka bir isime, Damien Rice. İrlandalı şarkıcı'dan seçtiğim parça "I remember" bunalım melodisi ve sözleriyle tipik bir depresif singer/songwriter parçası. Galiba gittikçe sıkılmaya başladım bu türden...
Bu hafta çalmayı kafama koyduğum bir başka şarkı ise
Dolly Parton'dan "Jolene". Country kraliçesiden 1974 yılında çıkardığı aynı adlı albüm allmusic tarafından 5 tam yıldız ile değerlendirilmiş. Bildiğiniz gibi bu parçayı White Stripes son albümünde coverladı ve en son single olarak yayınladı. Ancak bu şarkının orjinali çok daha güzel. Özellikle sözlerini dinlemenizi tavsiye ederim.
Herşeyi sıraya dizdikten sonra, bir parçalık daha yerim kaldığını farkettim ve onu da "I love you couse I have to" adlı parçasıyla ünlenen indie grubu
Dogs die in Hot Cars'dan seçmeye karar verdim. "Godhopping" adlı parçasının programın gidişine gayet uygun neşeli bir parça olduğunu düşünerek playlist'e ekledim. Sonuçta bu hafta da çalacak bir şeyler çıktı.
Aşağıda bu haftaki playlisti bulabilirsiniz.
Sıra | Sanatçı | Şarkı |
1 | Junior Boys | Teach me how to fight |
2 | The postal service | Such great heights |
3 | Tv on the radio | Staring at the sun |
4 | Bloc Party | Banquet |
5 | Dogs die in hot cars | Godhopping |
6 | The Arcade Fire | Neighborhood #2 |
7 | Bloc Party | Here we are |
8 | Dungen | Festival |
9 | The magic numbers | Long Legs |
10 | Her space holiday | The doctor and the DJ |
11 | Damien Rice | I remember |
12 | Dolly Parton | Jolene |
Sevgiler,
Emre Haydar