Çarşamba, Temmuz 27, 2005

Irmak Radyo'da



Selamlar,

Aşağıda da söylediğim gibi geçen programa Irmak geldi konuk olarak. Başta sabit ritim ağırlıklı parçalarda sonda melodi ağırlıklı parçalara geçen, yeniden eskiye, çok güzel bir playlist hazırlamıştı. Umarım dinleyiciler de beğenmiştir. Playlisti aşağıda bulabilirsiniz..

RJD2- 1976
Single Frame- Post Daydream Forecast Endavour
Russian Futurists- Precious Metals
Stereo Total- Beauty Case
Plastic Bertrand- Chewing Gum
Fischerspooner- Never Win
M.I.A.- Bucky Done Gun
Louis XIV- Finding Out True Love is Blind
Louis XIV- Louis XIV
Arctic Monkeys- Mardy Bum
The New Pornographers- Letter from an Occupant
Blur- Clover Over Dover
The Zombies- No one Told me about Her
Devo- Gut Feeling

Sevgiler,

Haydar

Pazartesi, Temmuz 25, 2005

Irmak geliyor...

Merhabalar,

Bu hafta programda konuğum Irmak olacak. Müzik zevki iyi olan arkadaşlarımdan biri olan Irmak, geçen hafta bir sürü ismini bilmediğim grubun ismini gönderince, ben de hemen davet ettim kendisini, gel o zaman kendin çal bu grupları dedim...

Açıkçası şu noktada şarkı listesi hakkından benim de hiçbir fikrim yok. "Sevdiğim birkaç şarkı ve yeni gruplar" olarak niteledi çalacaklarını...

Güzel bir program olacağından hiç şüphem yok...

Sevgiler,

Haydar

Salı, Temmuz 19, 2005

Gene çok konuştum...

Merhaba,

Yalnış görmüyorsunuz sabahın yedi buçuğunda yazı yazıyorum. Peki ama neden? Tabii ki trafik yüzünden. Çok saçma gözüküyor di mi? Hemen anlatıvereyim; insanın sabah saat 08:30'da Maslak'da toplantısı olunca, eğer bir de bu toplantıya karşıdaki evinden geliyorsa, o zaman köprü trafiğini çekmemek için 06:00'da kalkıp, 07:15'de işinde oluyor. Bu sayede de adam gibi hiçbir şeyin yapılamayacağı ama az da olmayan boş bir zaman dilimi oluşuveriyor. Ben de şimdi bu dilimi buraya yazarak değerlendiriyorum.

Neyse asıl yazmak istediğim şey, dün akşam programda çaldığım parçalar beni son zamanlarda en heyecanlandıran albümlerden geliyordu. Bu heyecandan olda gerek; kendimi konuşmaya fazla kaptırıp, sülalecek müzisyen Wainwright ailesinin küçük kızı Martha'nın süresinden yemişiz, tüm planlamalara rağmen onun güzel sesini dinleyemedik. Bir başka sefere Martha'cığım...

Sevgiler,

Haydar

Pazartesi, Temmuz 18, 2005

Clap your hands and say yeah!!!

Merhaba,

Bugün ne yazık ki çok işim olduğu için uzun bir blog yazamayacağım. Ama buna üzülüyorum çünkü bugünkü playlist son zamanlarda çalacağım belki de en güzel şarkıları içeriyor. Özellikle Sufjan Stevens'in yeni albümü "Illinois" ve NY'lu yepyeni indie topluluk Clap your hands and say yeah'nin kendi adını taşıyan ilk albümü belki de bu senenin en iyi albümleri arasında...

Bunun dışındaki şarkıların bir kısmını Q dergisinin Ağustos sayısı ile beraber verdiği derleme albümden seçtim. Geriye kalanlar da benim son zamanlarda çalmak isteğim bir-iki şarkı..

Hee, unutmadan, Arctic Monkeys ise cumartsi gecesi bir arkadaşın tavsiyesi üzerine dinlediğim bir grup. Henüz bir albümleri olmamasına rağmen gelecek vaadeden bir İngiliz topluluğu..

Bu haftanın playlisti aşağıdaki gibi...

Sıra Sanatçı Şarkı
1 Sufjan Stevens Chicago
2 Clap your hands and say yeah In this home of ice
3 The White Stripes My doorbell
4 Arctic Monkeys A certain romance
5 Sons and Daoughters Red Reciever
6 Teeange Fanclub Please Stay
7 Big Star Dony
8 The Magic Numbers The Mule
9 Martha Wainwright Factory
10 The Flaming Lips One million billionth of a millisecond on a sunday morning

Sevgiler,

Haydar

Cuma, Temmuz 15, 2005

Duman - Seni kendime sakladım

Duman'ın üçüncü albümü "Seni kendime sakladım" geçen hafta piyasaya çıktı. Ben de evvelki gün aldığım albüm hakkında bir fikir edinebilmek için iki gündür sürekli dinliyorum. Dinler dinlemez insanı çarpan bir albüm olmamasına rağmen zaman içerisinde güzelleşen ve insanı sıkmayan bir çalışma...

Siyasi sözleri ile öne çıkan ilk şarkı "Özgürlüğün ülkesi" şu ana kadar hiçbir siyasi duruş sergilememiş Duman için biraz zorlama olmuş gibi geldi bana. Sanki bu savaş&ABD karşıtlığı şu aralar iyi prim yapıyor, biz de en iyisi böyle birşey yapalım denmiş gibi.

"Sayın Bayan" ve "En güzel günüm gecem" isimli şarkılar ise gaz müzikleri ve Akdeniz müdavimi granc gençlere hitap eden sözleriyle ("kafadan attım salladım..., şarkını şeç gel benimle beraber bağıralım...., sayın bayan size bir sorum var...") tam birer konser parçaları. Zıp sıp söylenir hep beraber. Sayın Bayan diye hitap etmek de komik zaten...

"Yanı başımdan" albümün samimi parçalarından biri bence. Şarkının sözleri ile vokal jilete varacak bir arabesklikte birleşmiş. Gerçekten güzel olmuş.

Albüme adını veren parça "Seni kendime sakladım" ise albümün başarılı şarkılarından biri, tahminimce burdan en çok tutulacak şarkı bu olacak.

Benim en beğendim parça ise "Rüyanda görsen inanma". Çok yavaş bir vokal ve arada susan bas gitar tınıları ile başlayan bu parça ilk ivmesini birinci dakikanın sonunda davulun belirgin ama gene yavaş bir şekilde devreye girmesiyle kazanıyor. Yaklaşık bir dakika kadar daha vokal ve davul ağırlıklı ilerledikten sonra, son bir susun ardından distorted gitarların devreye girmesiyle bir kademe daha yükseliyor ve başından beri eksikliği hissedilen melodi şarkıyla buluşuyor. Bununla beraber vokalin tonu da hem biraz daha yükseliyor, hem de tizleşiyor. Şarkı bitiyor dedirten kısa bir sessizliğin ardından ise parçanın son ve en vurucu bölümü başlıyor. Bütün enstrumanlar son kaldıkları en yüksek noktada tekrar çalmaya başlıyorlar ve aynı anda kendiden emin bir nakarat ile devreye giren vokal ise ikinci tekrarında gurubun tüm elemanlarının hep beraber söylemesi ile ulaşabileceği en yüksek seviyeye ulaşıyor. Kulaklarımızın aşina olduğu türden Türk tipi bir melodinin eşlik ettiği bu bölüm aynı zamanda parçanın en melodik bölümü ve insanda gözlerini kapatıp şarkıya katılma isteği uyandırıyor. Bu en tepe noktada kelimeler kendinilerini melodiye eşlik eden anlamsız ama içten "na-na" lara bıraktıktan sonra parça fade out ediyor.

"Sen Ben" ve "Melek" isimli parçalar ise dinlenesi ama çok da bir özelliği olmayan parçalar. Albümün tamamını dinlerken kulağa kötü gelmiyor ama çok da öne çıktıkları söylenemez.

"Aman Aman" grupça söylenen nakaratı ve melodik yapısıyla bir kademe daha iyi olsa da gene de vasatın üzerinde değil.

"Yürekten" ise yumuşak temposuyla bir MFÖ şarkısı gibi başlıyor. Nakarat bölümü içten ve güzel, hafif bir blues gitarı arada sırada belli oluyor. Ancak şarkının başında ve ortasında yer alan "eyyy, oyyy" diye bağırılan bir bölüm var ki bence hiç olmamış. Sonunda ise müziğin ön planda olduğu güzel bir bölüm var.

"Sadece Koklayacaktım" isimli parça ise müzikal olarak albümün güzel parçalarından biri olmasına rağmen "kokla(ya)caktım" kelimesinin içindeki -ya- bölümünün okunmaması, aslında neredeyse hiçbir -ya-'nın söylenmemesi, bende bu parçaya karşı inanılmaz bir antipati oluşturdu.

Albümün kapanış parçası "Geçmiş olsun" da albümün tamamıyla uyum içinde, melodik bütünlüğü diğer parçalara göre biraz daha fazla olan hızlı bir parça.

Genel olarak bu albüm hakkındaki görüşüm ise punk ve grunge ritimlerinin üzerine basit ve catchy Türk melodileri ile oluşturulmuş bir yapı üzerine arabeske yakın içten bir vokal ve biraz ticari kaygılarla yazılmış parçaların bulunduğu, öznesinin dinleyicisi olduğu bir güzel bir albüm.

Sevgiler,

Haydar

Pazartesi, Temmuz 11, 2005

Sheer Simplicity

Selamlar,

Aşağıdaki blog'da belirttiğim üzere bu haftaki prorgrama Pink Floyd'un Live 8'de verdiği 4 parçalık konser ile başlayacağım. Arkasından da sırasıyla evelki hafta süre yetmediği için çalamadığım The Cure'den "Apart", Joy Division'un en sevdiğim şarkılarından biri "New Dawn Fades", bir Nouvelle Vogue yorumu ile Undertones'un en iyi şarkısı "Teenage kicks", İskoç topluluk Deldados'un geçen sene çıkan son albümü Universal Radio'dan "Girls of Valur, geçen çarşamba günkü harika konser şerefine Kings of Convenience'den "Know-How" ve son olarak da geçtiğimiz aylarda çıkan Morrissey'in konser albümü Live at Earls Court'dan bir Patti Smith parçası "Redondo Beach" çalacağım.

Sıra Sanatçı Şarkı
1 Pink Floyd Breathe
2 Pink Floyd Money
3 Pink Floyd Wish you were here
4 Pink Floyd Comfortably Numb
5 The Cure Apart
6 Joy Division New Dawn Fades
7 Nouvelle Vogue Teenage Kicks
8 The Delgados Girls of Valour
9 Kings of Convenience Know How
10 Morrissey Redondo Beach

Sevgiler,

Emre Haydar

Comfortably Numb


Selamlar,

Evvelki haftasonu gerçekleşen Live 8 etkinliğinde yirmi küsür yıldan sonra ilk defa bir araya gelen Pink Floyd mini konseri beni son zamanlarda en çok etkileyen müzikal etkinliklerden biri oldu. Mükemmel şarkılardan çok, Roger Waters'in çatlayan, titreyen, cıkmayan sesi ama buna rağmen "bu şarkı benim, bu grup benim" edasıyla bütün bedensel sınırlarını zorlayarak söylediği "Wish you were here", şarkıdan önce "It's actually kind of emotional, standing up here with these three guys after all these years, standing to be counted with rest of you, anyway... We're doing this for anyone who is not here, but particularly of course for Syd...." derken "anyway" kelimesine yüklediği anlam, David Gilmour'un Roger Waters'in neredeyse bütün konser boyunca yüzüne bile bakmaması ve "Comfortably Numb"'ı çalarken Nick Mason ile birlikte kendilerinden geçmeleri etkiledi. Muhtemelen bütün bu komposizyondan çıkardığım sonuş bir kez daha zamanın engellenemez ilerleyişi oldu. Belki de modern zamanların en iyi müziğini yapan grubun elemanlarında biri tamamen kaybolmuşi diğer ikisi kavga etmiş yirmi küsür yıldır konuşmuyorlar ve zaman geçiyor. 2005 yılında bir araya gelip çalıyorsun ve hala inanılmaz, Roger'in dediği gibi "anyway"....

Bu haftanın programı hazırlamaya yukarıda anlattığım konserin etkisiyle başladım ve bunun üzerine de bu mini konserin tamamını programda yayınlamaya karar verdim. Her ne kadar NTV üç kere vermiş olsa bile, daha dinleyememiş bir sürü insan olduğunu tahmin ediyorum. Zaten tekrar tekrar dinlenebilecek şarkılar...

Sevgiler,

Haydar

Perşembe, Temmuz 07, 2005

Kings of Convenience


Selamlar,

Dün akşamn Ses Tiyatrosunun 19. yüzyılı andıran muhteşem ortamında Kings of Convenience'ı dinleme fırsatı bulduk Jazz Festivali'nin açılış gününde. Organizatörler gürültü yapıyor diye klimaları kapatınca, nemli ve sıcak hava, kalabalık ve terden yapışan gömlekler bana Fitzcarraldo filmindeki Opera sahnesini hatırlattı. Tek eksik localarda oturan şişman, gerdanlı burjuvalar ve onların korseli karılarıydı herkalde.

Sıcağı bir kenara bırakırsak, hayatımda izlediğim en güzel konserlerden biriydi galiba. Scooby-Doo'dan fırlamış grup elemanları sadece iki akustik gitar, zaman zaman kullandıkları piyano, dinleyicilerin parmak şıklatmaları ve ıslıklarından oluşan orkestra eşliğinde sanki insanın kalbine dokunurcasına şarkılarını çaldılar.

Konserin ardından dağılan kalabalığın yüzündeki mutluluk ifasesi ise görülmeye değerdi. Ben o kadar huzur doldum ki, bir süreliğine evde misafir edesim geldi elemanları. Umarım siz de izlemişinizdir bu konseri, eğer izlemediyseniz, bir noktada, bir fırsatını bulup izlemenizi tavsiye ediyorum ve sizi son albümlerinden en sevdiğim şarkının sözleri ile baş başa bırakıyorum.

Know-How

Riding on this know-how
Never been here before
Peculiarly entrusted
Possibly that's all
Is history recorded?
Does someone have a tape?
Surely, I'm no pioneer
Constellations stay the same

Just a little bit of danger
When intriguingly
Our little secret
Trusts that you trust me
'Cause no one will ever know
That this was happening
So tell me why you listen
When nobody's talking

What is there to know?
All this is what it is
You and me alone
Sheer simplicity

What is there to know?
All this is what it is
You and me alone
Sheer simplicity

What is there to know?
All this is what it is
You and me alone
Sheer simplicity

Sevgiler,

Haydar

Pazartesi, Temmuz 04, 2005

Alara Radyo'da


Bence cok guzel gecen bu programi umarım dinleyiciler de beğenmiştir. Resimlerin devamı burada...

Haftanın playlisti
Sanatçı Şarkı
Elvis Costello "The Beat"
Wolf Parade "The Curse"
Kings of Convenience "Misread"
Blackwater Surprise "California"
Stephen Malkmus "Baby C'mon"
De Novo Dahl "All Around Town"
Future Bible Heroes "But You're So Beautiful"
Secret Machines "Nowhere Again"
Elvis Presley "Kentucky Rain"
Haircut 100 "Love Plus One"
Elvis Costello "Veronica"

Sevgiler,

HaydarPosted by Picasa

bu hafta neler var?

Selamlar,

Bu akşam programa Alara geliyor. Playlisti de o hazırladı. Cuma akşamı konuşurken bilmediğim birkaç isimden bahsetti. Ben de bunun üzerine hemen gel de çal bakalım dedim. Bugünkü e-mailleşmemizde ne çalmayı planladığını sorduğumda aşağıdakileri yazdı. Güzel bir program olacak gibi...

Sevgiler,

Haydar

Alara Orhon
to me
vallahi yine karma biseyler dusundum daha burn etmedim cd'yi...
buradan yapicam her zamanki gibi (ofis).... ama onumuzdeki konserler
sebebiyle bir early elvis costello bi tane de kings of conv. calalim
diyorum, arti wolf parade... ben folds... cat power.... fountains of
wayne... yeni wilco single'i var... falan filan

Cumartesi, Temmuz 02, 2005