Duman'ın üçüncü albümü "Seni kendime sakladım" geçen hafta piyasaya çıktı. Ben de evvelki gün aldığım albüm hakkında bir fikir edinebilmek için iki gündür sürekli dinliyorum. Dinler dinlemez insanı çarpan bir albüm olmamasına rağmen zaman içerisinde güzelleşen ve insanı sıkmayan bir çalışma...
Siyasi sözleri ile öne çıkan ilk şarkı "Özgürlüğün ülkesi" şu ana kadar hiçbir siyasi duruş sergilememiş Duman için biraz zorlama olmuş gibi geldi bana. Sanki bu savaş&ABD karşıtlığı şu aralar iyi prim yapıyor, biz de en iyisi böyle birşey yapalım denmiş gibi.
"Sayın Bayan" ve "En güzel günüm gecem" isimli şarkılar ise gaz müzikleri ve Akdeniz müdavimi granc gençlere hitap eden sözleriyle ("kafadan attım salladım..., şarkını şeç gel benimle beraber bağıralım...., sayın bayan size bir sorum var...") tam birer konser parçaları. Zıp sıp söylenir hep beraber. Sayın Bayan diye hitap etmek de komik zaten...
"Yanı başımdan" albümün samimi parçalarından biri bence. Şarkının sözleri ile vokal jilete varacak bir arabesklikte birleşmiş. Gerçekten güzel olmuş.
Albüme adını veren parça "Seni kendime sakladım" ise albümün başarılı şarkılarından biri, tahminimce burdan en çok tutulacak şarkı bu olacak.
Benim en beğendim parça ise "Rüyanda görsen inanma". Çok yavaş bir vokal ve arada susan bas gitar tınıları ile başlayan bu parça ilk ivmesini birinci dakikanın sonunda davulun belirgin ama gene yavaş bir şekilde devreye girmesiyle kazanıyor. Yaklaşık bir dakika kadar daha vokal ve davul ağırlıklı ilerledikten sonra, son bir susun ardından distorted gitarların devreye girmesiyle bir kademe daha yükseliyor ve başından beri eksikliği hissedilen melodi şarkıyla buluşuyor. Bununla beraber vokalin tonu da hem biraz daha yükseliyor, hem de tizleşiyor. Şarkı bitiyor dedirten kısa bir sessizliğin ardından ise parçanın son ve en vurucu bölümü başlıyor. Bütün enstrumanlar son kaldıkları en yüksek noktada tekrar çalmaya başlıyorlar ve aynı anda kendiden emin bir nakarat ile devreye giren vokal ise ikinci tekrarında gurubun tüm elemanlarının hep beraber söylemesi ile ulaşabileceği en yüksek seviyeye ulaşıyor. Kulaklarımızın aşina olduğu türden Türk tipi bir melodinin eşlik ettiği bu bölüm aynı zamanda parçanın en melodik bölümü ve insanda gözlerini kapatıp şarkıya katılma isteği uyandırıyor. Bu en tepe noktada kelimeler kendinilerini melodiye eşlik eden anlamsız ama içten "na-na" lara bıraktıktan sonra parça fade out ediyor.
"Sen Ben" ve "Melek" isimli parçalar ise dinlenesi ama çok da bir özelliği olmayan parçalar. Albümün tamamını dinlerken kulağa kötü gelmiyor ama çok da öne çıktıkları söylenemez.
"Aman Aman" grupça söylenen nakaratı ve melodik yapısıyla bir kademe daha iyi olsa da gene de vasatın üzerinde değil.
"Yürekten" ise yumuşak temposuyla bir MFÖ şarkısı gibi başlıyor. Nakarat bölümü içten ve güzel, hafif bir blues gitarı arada sırada belli oluyor. Ancak şarkının başında ve ortasında yer alan "eyyy, oyyy" diye bağırılan bir bölüm var ki bence hiç olmamış. Sonunda ise müziğin ön planda olduğu güzel bir bölüm var.
"Sadece Koklayacaktım" isimli parça ise müzikal olarak albümün güzel parçalarından biri olmasına rağmen "kokla(ya)caktım" kelimesinin içindeki -ya- bölümünün okunmaması, aslında neredeyse hiçbir -ya-'nın söylenmemesi, bende bu parçaya karşı inanılmaz bir antipati oluşturdu.
Albümün kapanış parçası "Geçmiş olsun" da albümün tamamıyla uyum içinde, melodik bütünlüğü diğer parçalara göre biraz daha fazla olan hızlı bir parça.
Genel olarak bu albüm hakkındaki görüşüm ise punk ve grunge ritimlerinin üzerine basit ve catchy Türk melodileri ile oluşturulmuş bir yapı üzerine arabeske yakın içten bir vokal ve biraz ticari kaygılarla yazılmış parçaların bulunduğu, öznesinin dinleyicisi olduğu bir güzel bir albüm.
Sevgiler,
Haydar
2 yorum:
duman icin simdiye kadar hic siyasi durus sergilememis diyorsan sarki sozlerini dinlememissin hic haydarcim, artik iyice rezil olan mor ve otesinden falan cok daha anlamlilar bu konuda
Can,
Hangi sarkisi var? Asil soylemeye calistigim bu sarki cok zorlama gibi geliyor kulaga...
Haydar
Yorum Gönder